Merhaba, Agatha Christie fanı iseniz eğer sizler de benim gibi süpper bir filmle geldim bu gün! Marple macerası izliyoruz, ah en sevdiğim! Yine enfes İngiltere manzaraları ile karşılaşmaya hazır olun efenim... Gwenda henüz nişanlı; evlilik hazırlıkları için nişanlısını Hindistan'da bırakır, İngiltere kırsalında yerleşebilecekleri bir ev aramaya başlar...
Nişanlısının şirketinde çalışan Bay Hugh eşlik edecektir kendisine. Gwendamızın içgüdüleri o derece yüksek ki adeta bir paratoner ile yarışır seviyede! =D Sizin de var mıdır fişek gibi önsezileriniz sayın okuyucu?
Derken Miss Marple görünür... Sıkı takipçileri bilirler ki Marple kasabanın iplik satan dükkanından bütün dedikoduları mıknatıs gibi çeker kendine.... Gwenda'nın taşınacağı evin garip, karanlık bir mazisi vardır ve tek tek kasabanın eski sakinlerini farkettirmeden sorguya çeker...
Gwenda'nın gözünde bu evle ilgili geçmişten hatıralar, hayaller canlanır, oysa o henüz taşınmıştır eve ee nedir peki bütün sırlı olayların perde arkası ey erenler hu deyin?
Söylentilere göre önceden kasabada tiyatro kurulurmuş, Helen -kendisi saçında sarı gül olan güzel aktris- pek güzel şarkı söylermiş... Ancak sonu pek kötü olmuş, ah talihsiz Helen...
Gwenda geçmişini eşelerken dayısı ile karşılaşırız, nöroloji meraklısı dayısının birtakım psişik problemleri vardır... Yo korkmayın katili, kurbanı söylemeyeceğim. Gugıla 'sleeping murder' yazarsanız seyir edebilirsiniz filmi... Aşağıya final sahnesini bırakıp kaçayım ben...