YÖNETMEN: GEORGES FRANJU
Öncelikle ben filmi sevgili Levent Cantek’in blogunda gördüm, kendisine buradan teşekkürlerimi iletiyorum. Film, oldukça varlıklı bir bankacı olduğunu anlaşılan Favraux'un, yıllar evvel işinden ettiği Judex tarafından aldığı tehdit mektubu ile başlıyor:
'Bay Favraux, servetinizin yarısını kurbanlarınıza vererek günahlarınızın bedelini ödemenizi emrediyorum. Buna razı olmak için yarın akşam saat altıya kadar vaktiniz var.'
Bu arada 'Judex', latincede yargıç anlamına geliyor... Hemen ardından biri daha evine kadar gelip hesap soruyor bankacıya; Pierre Kerjean... Yaşlı Pierre, bankacı için zamanında -yine onun tarafından verilen birtakım vaatler (ailesinin destekleneceği gibi) karşılığında- hapse giren ve şimdilerde uzun süredir kayıp olan oğlunu arayan eski bir komplocu.
Ve Judex şahin maskesi ile (rolde Amerikalı bir sihirbaz olan Channing Pollock) bankacının dul kızı Jacqueline'in nişan törenine katılır; işte o sahne:
Ne ise, devam... Akbaba maskesi ile arz-ı endam Favraux herkesin gözü önünde tam da saat altıda yığılır yere, öldü zannedilerek gömülür de fakat Judex’in tören gecesi içkisine attığı ilaç ile katatonik bir durumdadır aslında. Nitekim Judex ve tepeden tırnağa siyahlı adamları cenazenin ardından mezarını kazar ve bir yel değirmenindeki sığınağa götürürler... Artık Judex’in hücre hapsindedir...
Filmde hem iyilerin(Jacqueline-Judex) hem kötülerin(Diana/‘görünürde dadı ama kötücül çete lideri’-Morales/‘Pierre’in kayıp oğlu’) aşk hikayelerine tanık olacaksınız. Efem, bildiğimiz üzre aşk adam seçmiyor...:)