12 Haziran 2019 Çarşamba

The Letter (1940) - Ölüm Mektubu


YÖNETMEN : WİLLİAM WYLER


Kara film seçtim bugün sizler için. Oldukça beğendiğimi belirteyim; e tabi Bette Davis etkisi olsa gerek. Film daha açılışta şoka uğratıyor sizi, Bette Abla yağdırıyor kurşunları verandada bir adama, şimdi filmi bitirince düşündüm de; bu denli öfke kendi sonunu hazırlayacak nitekim...
Polis giriyor devreye; bana asıldığından vurdum, başka çarem yoktu, sahip olmaya çalıştı bedenime ama, kalbime asla diye ifade veriyor ablacık. Bir de çook şirin bi avukatı var he, ne sandınız ((:




Ve gizemli mektup girer devreye, yalançının mumu yatasıya gadan dabi. Efenim kurbanına aşk mektubu yolluyormuş meğersem bizim dişi kuş. Tehdit edilir yalnız bu kadında şeytan tüyü var benden demesi;  avukatı mesleği pahasına risk alarak şantaj olan parayı kuzu kuzu öder, o da hayran kuşuma ah ah.. Mahkemede paklanır bizimki. Evet, ablanın kocası neyim de ‘nerede ulan bizim değirmenin suyu’ diye işkillenir ve acı gerçekle yüzleşir. Amma velakin önce köpürüp hiddetlense de dedim ya anacım aşk bu aşk, seviyor garısını, affeder. Bizim Leyla önce bi sevinse de tekrar melankolik havasına döner; ben öldürdüğüm adama aşıım olm, benden sene yaarr olmaz gayrı, gara toprak paklar beni diyerekten zırlamaya başlar.. Ve acı son, drank diye şaplağı yersiniz böyle Bettecim, canım benim(:

2 yorum:

  1. oleey kara film hastasıyım yaaaa :) bak bi tane diyim sana :) sapak (detour) 1945. kara film bulamazsan söle bana bak enfeslerini sölerim sanaa. wyler, bette ivit ivit. amerikada sinemanın en iyi zamanları yaaa o zamanlar :)

    YanıtlaSil