Selam dostlar.. Okudum bitti ama tır geçti sanki üstümden neden diyecek olursanız kendinizi baş karakterimizin yerine koyalım bakalım;
Şimdi düşünün, koleksiyoncusunuz; kelebek, böcek vs. bilhassa kumda yaşayan canlılara merak duyuyorsunuz, inceliyorsunuz ve bir köye geliyorsunuz araştırmalarınız, tutkunuz sonucunda. Evet bu köy bildiğimiz köylerden biraz farklı; kumla kaplı her taraf... Kumdan tepeler ve hatta kumdan evler bile var yani tam da istediğiniz gibi her şey.
Akşama kadar merakla geziyorsunuz köyü zira vaktin nasıl geçtiğini anlayamıyorsunuz... O da ne? Bakın kaçırdınız köy dolmuşunu neyse telaşa mahal yok... Köy evlerinden biri misafir eder sizi ne de olsa di mi ama?
Köy halkı iyice bir sorguluyor sizi, garip buluyorsunuz bu durumu; içinizden 'alt tarafı bir gecelik yolcu kalacağım bir hanede' deseniz de gece vakti geri dönmeyi göze alamıyorsunuz yürüyerek hem yorgunluktan hem de 'kim bilir'...
Velhasıl içine halatla inilen, her yerde sepet sepet kum olan evde bir kadın misafir ediyor sizi. O gece derin bir uyku çekiyorsunuz her ne kadar dışarıdan gelen seslere bir anlam veremeseniz de. Sabah kadına seslerin sebebini sorduğunuzda bunun bir ritüele dönüştüğünü anlıyorsunuz, o evlerde yaşamak için tüm köy halkı her gece rüzgar yüzünden biriken kumları taşımak zorunda... Üzülüyorsunuz dünyadan soyutlanmış, kumların insafına kalmış yaşamlara kısa bir süre ve gitme zamanınızın geldiğini merdivenin veya yukarıdaki adamların nerede olduğunu soruyorsunuz ev sahibenize lakin kadından çıt çıkmıyor. Korku ile titrerken siz bir 'tuzağa' çekildiğinizi anlıyorsunuz...
Japonlar bu işi biliyor arkadaşlar, bin bir duygu dehlizinde boğuldum adeta... Güzeldi, okuyunuz ayrıca lütfen duygularınızı paylaşınız benimle; bu kısacık giriş kısmından nasıl bir izlenim edindiniz kitap hakkında? Sevgiyle kalın.
Kumdan ev konusuna takıldım. Kum tepeleri, rüzgarla kumların evleri kaplaması tamam da kumdan ev nasıl olur?
YanıtlaSilSoruya cevap olarak uyarlama filmini izlemeni öneririm, şöyle düşünelim her taraf kum; bir yeraltı evi gibi. Kitabın kapağında da var aslında ev.. O küçücük karanlık dairenin altında sanırım..
SilSelam, iyi geceler.
YanıtlaSilBir türlü ısanamadığım yazarlardan biri Kobo Abe. 2 kitabını okumaya çalıştım olmadı.
Satır Arası; tabii ki olabiliyor böyle durumlar. Ben de Ray Bradbury için düşündüğünü düşünüyorum. Abe için ise bir Schopenhauer değil belki ama farklı bir tat bıraktı zihnimde. Teşekkürler yorum için :)
SilOlabiliyor dediğiniz gibi.;)
SilHer yazar farklı bir tat bırakıyor.
İyi akşamlar.
Bu nasıl bir kitaptır böyle. Bir film veya dizi izlemiştim onda da buna benzer bir olay vardı. O geldi aklıma. Bu kitaba da boş vakit bulursam mutlaka bakacağım
YanıtlaSilPeki (: İlginç bir kitap olduğu kesin...
SilListemde bir Kobo Abe kitabı vardı, bunu da eklesem miii, önce birisini alıp ona göre mi karar versem bilemedim. Kitap fuarı gelirken en önemli meseleler :D
YanıtlaSilHandan; bu ara okuma hızıma diyecek laf bulamıyorum (dur senin vesilenle öveyim kendimi:), ben de tekrar bir Abe’mi okusam :D Sevdiğim bir yazar oldu kendileri, eklemelisin zannımca ;)
Sil