Merhaba. Muhteşemdi hava bugün de. :) Sabah Beyoğlu yaptım biraz. Beyoğlu bitmez tabii, yarın da devam edeceğim... Pera’ya gitmeden önce yky’e uğradım. Güzel bir sergi vardı. Sagalassos Antik Kenti ile ilgili. Burdur civarında imiş antik kent, gerek interaktif olarak(bir tuşa basarak görüntülü olarak dinleyebiliyorsunuz arkeologları) gerek sanatsal düzenlemesi ile farklı bir sergi idi.
Dayanamayıp kitap da aldım... Hatta Simon de Beauvoir’in Sade ile ilgili minik denemesi bitmek üzere. :)
Hemen akabinde Pera... Bir Yol Öyküsü başlıklı fotoğrafın 1839’da bulunması ile gerçekleşen ilk gezinin fotoğrafları. Çıkamadım buradan uzun süre. İskenderiye, Kudüs, Libya... bak bak doyamadım. Günümüz fotoğrafçıları ile karşılaştırmalı idi hem. Belki tam anlatamadım ama sözü görsellere bırakıyorum.
Pompey Sütunu imiş bu. İskenderiye.
Filistin, Kudüs... Sene 1839.
Güncel fotoğraflar...
Öğleden sonra Sultanahmet’te idim. Buraya uğramadan gidersem yarım kalırmışım gibi geliyor bana her İstanbul’a gelişimde. Topkapı civarlarından birkaç resim öncesi, Aya İrini...
Son resim ise Eminönü-Üsküdar Vapurundan.
unutmadım.
Sagalassos Antik Kenti'nden bahseden bir yazı vardı bu sabah Pegasus dergisinde. Tesadüf oldu sizin yazınızda da görmek. :)
YanıtlaSilGerçekten müthiş etkileyici idi kalıntılar.. Saolun :)
SilHa ha :) Hesse’yi çok merak ediyorum bende İlkaycım. Yorumlarım blogda, saolasın, sevgiler.
YanıtlaSilne hoş bi sergi eserlerin sergilenme biçimlerini de sevdim :) duvara tutturulmuş olan kandiller iyi düşünülmüş üst taraflarının sergilenmesi açısından dikkat çekici ve o fotoğraf sergileri de ilginçli :)
YanıtlaSilhı hı bencesi de :) saol gemicim..
Sil