20 Haziran 2020 Cumartesi

gizli yüz - orhan pamuk


efendim, merhabalar... nasılsınız, boşladım mı ne biraz burayı.. :D ne ise dönüşüm muhteşem olacak çünkü bir orhan pamuk kitabı ile hemi de senaryo kitabı ile geldim!



binlerce binlerce sır bilinecek
o gizli yüz gösterince kendini

feridüddin attar

mısrası ile başlıyor kitabımız.. hemen belirteyim yine aynı adla yönetmenliğini ömer kavur'un başrollerini fikret kuşkan ve zuhal olcay ve nice değerli sanatçıların üstlendiği filmi de var. yutupdan bulabilirsiniz.. devam edelim;

şehirler şehri, ölüler şehri, garipler şehri ve kalpler şehri olmak üzere dört bölümden oluşuyor gizli yüz ayrıca kitapta filme ait fotoğraflar da bulunuyor çokça, hepsi şahin alparslan'ın. doksan bir senesine ait yapımı da oldukça etkileyici idi...

senaryoda bize bolca ağaçlar ve saatler eşlik ediyor.. kahramanlarımızdan fotoğrafçı yirmi yaşlarının sonunda bir genç..  hoş ve güzel bir kadın için fotoğraflar çekiyor sebebini bilmeden iyi bir para karşılığında:

'bütün gece fotoğraf çektikten, resimleri banyo ettikten sonra, sabaha doğru küçük odamda azıcık kestirir, sonra yola koyulurdum. şehrin yeni uykudan uyandığı puslu sabahlarda çıplak kestane ağaçlarının altından yürürken kadının fotoğraflarda ne aradığını düşünürdüm.'

derken bir başka fotoğraftaki yüz gizemli kadının dikkatini çeker çünkü bu yüz bir hikaye anlatıyordur... fotoğrafçı yüzün sahibini aramaya başlar ve nihayetinde saatçi dükkanında bulur onu. 

'huzurlu olmak için böyle bir dükkanda mı çalışmak lazım?'
'sır dükkanda değil, saatlerin içindedir.'

soluğu kadının yanında alan ve kadını bir yalnızlık anında yakalayan fotoğrafçı:

'rüyalarımda ne güzel şeyler görüyorum... ama sabah uyanınca hiçbirisini hatırlayamıyorum... hatırlayabildiğim yalnızca bunlar.. bir ayna, bir ütü, bir lamba...' cevabını alacaktır...

kitapta sıkça tekrarlanan simgeler, eşyalar var. mesela kadının kullandığı altmışlı yıllardan kalma lacivert amerikan arabası, kırmızı kamyon, saat kulesi, yüzler, yüzler ve yüzler... kavur filmlerinde sıkça mekan olarak kullanılan bir otel, tek tek kameraya hikayelerini anlatan dertliler, kederliler, umutsuzlar, yaşlılar...

kalpler şehrindeki saatçinin dediği gibi:

'yüzümüzde kaybolan anlamı ancak hatırlayarak buluruz... kayıp güzel zamanları bularak... acıyı hatırlayarak... anlatarak... ruhumuzdaki gizli saatin çarklarını arayarak... saatler hatırlar...'

etkilenmemek, hayran olmamak mümkün mü pamuk kalemine... 

6 yorum:

  1. Ah şu ön yargılarımız. Eşim Orhan Pamuk'un Masumiyet Müzesi adlı kitabını yarım bıraktı. Ağır bir dili var dedi. O günden bugüne bu kıymetli - ki nobel ödülü vardır- yazarımızın tek bir kitabını okumadım. Saçma mı ? hem de üslü saçma. Dünyada kitapları yirmi dile çevrilmiş yazarımız hem de bizim topraklarımızdan çıkan değeri iki cümle ile yargıladık.

    Şimdi siz de yukarıdaki yazınızla yazarımızı övünce acilen Kar romanına başlamam gerektiğine inandım. Utandım..çook..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Pamuk kitapları eşinizin dediği gibi ağır, bir paragrafı hatta cümleyi idrak edebilmek için iki üç kere okurum. Tek okuma da yetmez, ben daha önceden okuduğum kara kitabını bu yaz tekrar okumaya çalışacağım. Umarım seversiniz Kar’ı, henüz okuyamadım ben. Keyifli okumalar Taner Bey, Pamuk okuru olmak ayrıcalıktır. :)

      Sil
  2. Bende de sırada Cevdet Bey ve Oğulları var ama bakalım o sıra ne zaman gelecek

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok güzeldir, okuyalı baya oluyor.. Belki ben de başlarım tekrar.. İyi okumalar ^*^

      Sil
  3. Orhan Pamuk merak ettiğim yazarlardan biri ama henüz okuma fırsatım olmadı. Bu kitabını ve filmini sayenizde öğrendim, teşekkürler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Rica ederim, o halde masumiyet müzesini önereceğim ilk kitap için.. En güzel aşk hikâyelerindendir :)

      Sil