4 Kasım 2019 Pazartesi

William Shakespeare - Venedik Taciri


Okudum bitti hemencecik. Olay Venedik'te geçiyor tahmin edilebileceği üzere...  Başrol Portia gibi görünse de -ki, bakın hanım kızımızın güzelliğine;

"Bütün dünya onun peşinde.
Yeryüzünün dört köşesinden bu kutsal türbeye,
Bu yaşayan, soluk alan evliyaya
Yüz sürmeye geliyor herkes.
Hyrcania çölleri
Ve geniş Arabistan'ın engin bozkırları,
Güzel Portia'yı görmeye gelen prensler için
İşlek birer anayol oldu.
Denizler krallığının hırsla yukarı kalkmış, 
Ağzından göklere salyalar saçan başı bile
Bu yabancı ruhlara engel olamıyor."

 Benim gönlümde Shylock'tur efendim. Shylock bir yahudi, zengin. Şimdiki tefeci gibi... Üç bin duka borç veriyor soylu kızımızla evlenmek isteyen Bassanıo'nun arkadaşı Antonıo'ya. Ne karşılığında mı, eğer ödemezse borcunu bunun karşılığında:

"Ne olur, bana söyler misiniz;
Ödeme gününü geçirdi diyelim,
Kararlaştırılan cezayı uygulayıp da ne kazanacağım? insandan alınan yarım kilo et,
Ne koyun etine benzer, ne dana ne de keçi etine: Para da etmez, kazanç da getirmez.
Bu dostluk elini
Sırf hakkımda iyi düşünsün diye uzatıyorum ona. Alıyorsa alsın; almıyorsa, iyi günler,
Ama lütfen yanlış düşünerek bana haksızlık etmeyin."

Evet adamın etini istiyor tüccar... Kitabın sonunu okuduğunuzda hak vereceksiniz bana, neden kötü adama bu rolü biçtiğime...  İşler hiç de istediği gibi olmayacak tefecinin.

Bu metinde hristiyan-yahudi karşıtlığı çok bariz hatta metin bunun üzerinde kurgulanmış. Ben de araştırdım biraz bu düşmanlığın köklerini. Mesela Barabas geçiyor romanda şu şekilde; kızı (Jessıca) bir hristiyanla kaçan (Lorenzo) için Shylock der ki:

"Benim de kızım var;
Bence kocası Hıristiyan olacağına,
Barabas'ın soyundan biri olsun daha iyi."

Barabas: İsa'nın yerine hapisten çıkarılarak salıverilen Yahudi haydutmuş. Ekşide okuduğum kadarıyla isa göğe yükseldikten sonra, cennetin kapısını isa'ya açan kişi imiş.

Anladığım üzere İsrailoğullarının kendilerini diğer ırklardan üstün görmeleri yansıtılmış... Okudu iseniz aydınlatın beni, ya da biliyorsanız, ilgili iseniz bu konu ile ;D

Dipnot: Resim Pinterestten.

2 yorum:

  1. Bu eserim filmi de mevcut. Oldukça da başarılı.

    Kitabı okuduğumda, adalet sistemi ve kanunların yorumlanışı üzerine zihinsel olarak bir hayli düşünmüştüm. Ağustos 2018 de bloğumda bir alıntı yaparak bu kitaptan ben de bahsetmiştim. Özellikle; "... Yahudi'nin gözleri yok mu? Yahudi'nin elleri, organları, bedeni, duyguları, sevgileri, tutkuları yok mu? Aynı yiyeceklerle beslenmiyor mu? Silahla yaralanınca aynı acıyı duymuyor mu? Aynı hastalıklara yakalanmıyor mu? Aynı ilaçlarla iyileşmiyor mu? Kışın soğuğunu, yazın sıcağını bir Hıristiyan gibi duymaz mıyız? Etimizi kesseniz bizim de kanımız akmaz mı? Gıdıklarsanız, gülmez miyiz? Bizi zehirleseniz ölmez miyiz? Bize haksızlık yaparsanız öcümüzü almayacak mıyız? ..." şeklindeki ifadelerin geçtiği bölüm çok etkilemişti beni.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet alıntı çarpıcı olmakla birlikte oldukça da basit, keşke ayırmasak din, dil, ırk... vs. İnsan olabilmek mühim. teşekkür ederim, postunuza da yorum yaptım.

      Sil

geziyoruz tozuyoruz

 bayram'da kısa da olsa mahşeri  istanbul kalabalığına karıştım.. lale mevsiminde gitmeyi çok istiyordum, emirgan korusunda idim bayramı...