16 Aralık 2019 Pazartesi

Yeni Yıl İçin İyi Dilekler

Merhabalar. Şöyle toplu bir post yapayım dedim. Az evvel kargom geldi de pek mutlu oldum :D Paylaşmak istedim sizlerlen... Bir de kitaplığımdan bir iki raf çektim. Yeni yılda okuyacağım kitaplar. Hem size de fikir olur belki. Gönül isterdi ki tüm kitaplığımı çekip atayım ancak... Baya bir elden geçirmem geçirecekti 😁 Bir gün söz ama;

İlkin sahaf siparişimi atayım. salpa sahaf dan aldım bu cicişleri:


 Bunlar da kitaplığımdan;


Şu tepedeki Şeyh Galip kitabını da nerbudan sahaf’dan almış idim. Bu raftan Auguste Rodin’i çok merak ediyorum. Ne zaman okurum bilinmez. Kış aylarında bir Auster sevdası tuttururum genelde... ‘Brooklyn Çılgınlıkları’ okuyorum esasen şu an. Neyse kitap havadisini burada noktalayıp-şimdilik- neler izlediğime geçeyim...

Moscow does not believe in tears ilk filmim. Ah, sıcacık bir film. Şu kış aylarında içinize bahar doğacak :) Üç kadın var ana temada. Sınıf çatışması yaşıyorlar. Fabrikada işçiler üçü de. Henüz çok gençler, alttaki resimde gördüğünüz kadın daha sonra mühendis oluyor. Ancak çocuğunun kameraman babası genç bir anne olarak bir başına bırakmış kadını. Daha sonra tekrar karşılaşıyorlar ama... 
Bu arada resimde gördüğünüz adam değil kızın babası. O sonradan anne kızın hayatına dahil oluyor. Bu kare çok hoşuma gitti gerçekten. Tavsiye ederim.



Velvet Buzzsaw’ı Netflix’den izledim görüldüğü üzere. Sanat filmi her şeyden önce. Ona göre meraklıları izlesin... Oldukça orijinal bölümler vardı. Mesela şu afişte gördüğünüz küredeki delikler... İnsanlar sergide sergilenen küredeki o deliğe ellerini sokuyorlar, bilinmezlik mi desem arzu mu ya da? Enteresan bir film. Modern çağdaki sanat üzerinden (tablolar vs.) dönen oyunlar, ast-üst ilişkileri filan. İzlenebilir.


Şimdilik bu kadar :) Yine gelirse aklıma bir şeyler yazarım, e peki siz ne düşünüyorsunuz? 






















2 yorum:

  1. Yeni kitapların hayırlı olsun, Velvet Buzzsaw’ı ben de izlemek istiyorum 2020'ye kısmet artık :)

    YanıtlaSil

geziyoruz tozuyoruz

 bayram'da kısa da olsa mahşeri  istanbul kalabalığına karıştım.. lale mevsiminde gitmeyi çok istiyordum, emirgan korusunda idim bayramı...