21 Eylül 2022 Çarşamba

Dorian Gray’in Portresi

 Güzelliğe dair bir ağıt…



"Ah sevgili Basil, işte tam da bu yüzden hissedebiliyorum. İnançlı kişiler aşkın sadece önemsiz yanını bilirler. Asıl inançsız olanlar aşkın trajedilerini bilirler."

Lord Henry Wotton, Basil Hallward ve Dorian Gray…Kitaba dair iki lakırdı edemeden geçemedim. Bu arada ben 29 oldum, beş ağustosta lakin bu defa yazı giremedim. Neden böyleyim ? 


“Evet bay Gray, tanrılar size iyi davranmış. Ama tanrılar verdiklerini hızla geri de alırlar. Gerçek anlamda kusursuzca ve doyasıya yaşamak için sadece birkaç seneniz var.”

“Güzelliğini yitirmeyen her şeyi kıskanıyorum. Yaptığın portremi kıskanıyorum. Neden benim yitirmem gereken şeyi o muhafaza edebiliyor? Aradan geçen her saniye benden bir şey alıp ona veriyor. Ah, keşke aksi olsaydı! Keşke portre değil de ben her zaman olduğum gibi kalabilsem! Bu portreyi neden yaptın? Günün birinde benimle alay edecek o.... Benimle çok kötü alay edecek”

“İyi kararlar bilimsel yasalara müdahale etmeye dair boş girişimlerdir. Bunlar saf sığlıktan kaynaklanır. Sonuçları da kesinlikle sıfırdır. Zaman zaman bize zayıf kişilere çekici gözüken şu yoğun, saf duygulardan bazılarını hissettirirler. Bunlar için söylenebilecek tek şey budur. Erkeklerin hesapları olmadığında bir bankadan bozdurdukları çekler gibidirler.”

“Evet, Lord Henry'nin iddia ettiği gibi hayatı yeniden yaratacak ve bunu günümüzde o tuhaf dirilişini yaşayan yersiz tutuculuktan kurtaracak bir Hedonizm peyda olacaktı. Bu akım akla hizmet edecekti etmesine ama tutkuyla yaşanan herhangi bir deneyim biçiminin feda edilmesini öngören hiçbir teoriyi ya da sistemi kabul etmeyecekti. Amacı gerçekten de ister acı ister tatlı olsun, deneyimin meyveleri değil, onun ta kendisi olacaktı. Duyuları öldüren çilecilik ve bunları körelten sert ahlaksızlık gibi amacı bir şey bilmemekti. Insanlara sadece kendilerini hayatın kısacık anlarına odaklanmalarını öğretecekti, çünkü hayatın kendisi de zaten kısacık bir andı”

"O peygambere sanatın bir ruhu olduğunu ama insanın ruhu olmadığını söylemeyi düşündüm. Ama beni anlamazdı herhâlde."




geziyoruz tozuyoruz

 bayram'da kısa da olsa mahşeri  istanbul kalabalığına karıştım.. lale mevsiminde gitmeyi çok istiyordum, emirgan korusunda idim bayramı...