Zekice, ‘ölüm’ temasını öyle matrak anlatmış ki ; elimden bırakamadım.. Kanser olan ve 6 ay ömrü kalan kahramanımızın önce karısı ve sevgilileriyle olan diyalogları sonra aynı zamanda mimar olduğundan eski sevgilisinin eski sevgilisi olan adamın kulübe düzenleme işini kabul etmeyişi ( sebep olarak da vereceği iş için adamın isteksiz olmasını gösterdi :) , parktaki okuduğu kitabını düşüren çocuğa nazikçe dayılanması vb. eğlenceli olaylar silsilesi anlatılıyor. Birkaç paragraf;
İşte böyleydi. Ölüm de yaşam gibi saçmaydı, ama kimse onun son aylarını bu saçmalığın nedenini aramak için harcayacağını sanmasın. Hayatını kazanmaya başladığı yaştan beri, yaşadığı ilişkilerin dörtte üçünde yaşamını ‘nasıl’ sorusunun yanıtını aramakla geçirmişti. ‘Nedenler’ yeniyetmelere ya da profesyonel düşünürlere aitti. ‘Nedenlerin’ ölümlülere yani gelecekteki ölülere ait olduğunu kanıtlayan hiçbir şey yoktu;
Bu korunmasız canlı âlemde, sadık ve saf hayvanlar hemcinslerinize katlanmanıza ya da onlarla hiç ilgilenmemenize yardımcı olurlar. Bir köpek! Altı aydır bir köpeği olmasını istiyordu ama bugüne kadar bundan hep kaçınmıştı. Öncelikle, mobilyalarının narinliğini ve tabii ki halıların rengini ileri sürerek itiraz eden Helene vardı. Sonuç olarak, bugün, bu istekten vazgeçmek zorundaydı, niçin çabucak terk edeceği bir köpeği severek onu da yokluğuyla üzsündü? Köpek, bir köpek gibi acı çeken Matthieu’nün ıstıraplarından acı çekerdi. Bunu çok daha önce yapmalıydı, o zaman şimdi yüzünü sıcacık tüylerin arasına gömebilirdi - ve daha sonra, iki ayaklı ya da dört ayaklı, hiç fark etmez, bir canlı varlık tarafından özleneceğinden emin olabilirdi…
Çocukları yoktu. Helene’in çocuğu olmuyordu -ama Helene bunu bilmiyordu- çünkü Matthieu, bir çift için aşağılayıcı bulduğunu söyleyerek gerekli incelemeleri yaptırmamıştı, bunu Helene için yapmıştı. Çünkü Matthieu kendisine tıpatıp benzeyen küçük bir kızın babası olduğunu biliyordu. Kısır olan Helene’di, ama Matthieu, Helene’e bunu söyleyip söylememeye bir türlü karar verememişti. Ve doğal olarak da, Helene kısırlığı ona mal ediyor, yalnızlıklarından Matthieu’yü sorumlu tutuyordu.
Alıntılar ilgi çekici görünüyor. Bir ara ölümle ilgili bir şeyler okumak istiyorum. Teşekkürler.
YanıtlaSilYaşam daha ağır basıyor kitapta, yitirilen her saniyeyi bir gün öleceğini düşünmeden yaşa! der gibi, hem esprili de, tavsiye ederim. Ben teşekkür ederim.
SilSelamlar, bende bloğunuzu yeni keşfettim ve konspetinizi çok sevidim. Açıkcası çok ilgimi çekti bu kitap, okuyacağım kısa zamanda.
YanıtlaSilBana da beklerim, sevgilerimle.
Selam, ilginiz için teşekkür ederim, bilmukabele.
SilEvet nasıl ve neden sanırım en çok kullandığımız sorular
YanıtlaSilFazla takmasak soruları ne güzel olur (:
SilMatthieu,nun bi kızı varsa ozman Helene kısır olmalı ama Helene bunu bilmiyo demek ki,ilginç bi romanmış..🙂
YanıtlaSilHiç sıkılmadan okudum, evet teşekkür ederim. 😊😊
Silhatırlamadım kitabıııı ama baaak saganın hayatını anlatan yenilerden bir film vaar. sagan adı, yönetmen diane kurys, fransız filmisii :) bi de sagandan yapılma merhaba hüzün var kii öyle iyi film kii. mutluluk filmlerinden, bi de nefis bir yerde geçiyooo :) bi dee brahmsı severmisiniz filmi ah ah yaaa :)
YanıtlaSilheyy yaşasın, yeni filmler (: teşekkür deep (:
Sil