1 Haziran 2019 Cumartesi

D. H. LAWRANCE - ÖLEN ADAM




Şiirsel dilinden dolayı, tabi burada çeviri (Bilge Karasu) önemli etken zaten ödüllü de, İsa’nın mezarından kalkıp farklı bir yaşamı tatması fikrinden ötürü( birçok kalıplaşmış hikayenin tersine işleyen bir İsa ), yani hem üslup hem kurgu açısından çok beğendiğim bir roman oldu, neden daha önce okumadım diye hayıflandım... Tek okuma da yetmez, birkaç defa daha okurum..

Olay Kudüs’te geçiyor, Köylü bir çifte ‘Yalnızdı, ölmüş olduğu için yalnızlığın bile ötesindeydi’ diyerek tanımlanan bir adam konuk oluyor, ölü tabii... Korkuyorlar önce ama elden ne gelir diyerek kabul buyuruyorlar evlerine. Bu birinci kısım. İlk kısımda varoluşun bir seyir hâli var, ‘Beni tez gömdüler, onun için yeniden hayata döndüm. ‘ derken sığınılan ev sahibesi Magdalena gözyaşlarını tutamaz... Bu evde yer, içer, insani özelliklerine kavuşup evin beyinden bir miktar para alıp yolllara düşer.

Ölü adam, ‘Tanrı’ya gitmeliyim’ diyerek ayrılırken çiftin yanından ikinci kısım başlıyor, Lübnan’da bir hanıma rastlıyor. İsis’i arıyor, Ulu İsis’i, buluyor da. Sıradan bir rahibe olan kadın O’nun Osiris olduğuna kanaat getiriyor, burada bir cümle beni çok etkiledi; Kadın;
Osiris değil misin diye sorunca;
‘Ölümün uzak tutuşu hâlâ üzerimde , ondan kaçamıyorum’ diye cevap veriyor. 

Ölmüş olan adam kitabın sonunda diriliyor, kadına bir can vererek; ancak yine tek devam ediyor yoluna yeni dirimler için...

4 yorum:

  1. ütopik,felsefe içerikli kitaba benziyo sanki..saten lawrencin kitapları çok değişik,modernizm ve endüstirileşmenin birey üzerindeki yabancılaştırıcı etkisi üzerinde durmuş bi yazarmış,bu kitabı alıp okumak lazım..😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Farklı ama bir o kadar tanıdık olan lawrance dünyası, teşekkür ederim 😊😊

      Sil
  2. bu yazar da en sevdiklerimdeeen. bi dolu okudum. aşık kadınlar, çetırli filan. ama bunu okumamışım demek ki. okurum yaniiii saoool :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Söylediklerini de ben okuyayım, sen de sağol deep :)

      Sil

geziyoruz tozuyoruz

 bayram'da kısa da olsa mahşeri  istanbul kalabalığına karıştım.. lale mevsiminde gitmeyi çok istiyordum, emirgan korusunda idim bayramı...