2 Ocak 2020 Perşembe

Margaret Atwood - Damızlık Kızın Öyküsü


Herkese selam. İki bin yirmi’nin ilk kitabını bitirme şerefine nail oldum... 
Ama ne kitap! Bir an önce bitse de gitsek icabında... Karanlık, kasvetli... Kör dehlizleri olan vs.
Arkadaşlar DK çizgi roman olarak henüz bastı romanı. Aşağıda bir sayfasını paylaştım, ben çizimleri ve öyküleyimi beğendim, tavsiyemdir.

SPOİ——-

“...Bu parça bir zamanlar Bangor şehri olan, Gilead rejiminin başlangıcından önce Maine Eyaleti olarak anılan yerde ortaya çıkarılmıştı.
 Konuşmalara karşın değişen oranda müzik de içeren otuz kadar bant vardı. Her bant, kuşkusuz kamuflaj amacıyla iki ya da üç şarkıyla başlıyor genelde; sonra müzik aniden duruyor ve konuşma başlıyor.
 Ses bir kadına ait ve ses kayıt uzmanlarımıza göre konuşan hep aynı ses.
 Öykücünün kendisini doğrudan belirlemek konusunda hiç umutlanmadık.”

Son bölümdeki bu paragraf kitabın bir nevi özeti. “Fredinki” öyküsünü anlatıyor bizlere. “Fred”'e ait olduğu için ismi böyle. Gerçek adını bilmiyoruz, büyük ihtimalle o da unutmuştur... Çünkü insanı manyak eden bir ‘distopya’ dayatılmış kendisine. 

“Damızlık kızların giydiği her şey kırmızı:
Bizi belirleyen kanın renginde.”

Bu distopyada tek bir amaç var. Doğurmak. Ama aşkmış meşkmiş nerdee? Yok, bunlara yer yok burada. Kızları koruyan ve doğurganlıklarını yitirmiş eli silahlı ‘Melek’'ler var kolonilerde. Tüpleri bağlanmış olan, donuk yeşil elbise giyen, kızlara yemek pişiren ‘Martha’'lar...

“NOLİTE TE BASTARDES CARBORUNDORUM.”
 -O piçlerin seni unufak etmesine izin verme.-
“Bunu selefimin neden yazdığını anlayabiliyorum, dolabın duvarına, ama bunu, burada, bu odada öğrenmiş olduğunu da anlıyorum. Başka  nerede olabilir ki?”

Daha fazla ayrıntı verirsem size okuyacak bir şey kalmayacak :D Velhasıl içimi burktu Atwood, kurgu şahane zaten...

 Kitabın sonu ise muallakta... Ancak fredinki şöyle diyor hikayesinin sonu için:
“Keşke, daha mutlu değilse beni daha iyi bir ışık altında gösterseydi, ayrıca daha aktif, daha az kararsız. Keşke daha biçimli olsaydı.”

13 yorum:

  1. Çizgi roman okumayı tercih ederim fakat yorumlayan blog çok sınırlı. Yeni bloğum Netflix hesabınızı açtığınızda ilginizi çekebilir. https://ispanyolcafilmler.blogspot.com/

    YanıtlaSil
  2. hıms dizisi çok iyi izledim ama okumadım. versace ye başladım. simpson, şimdilik :)

    YanıtlaSil
  3. Teksas, Tommiks az kafa yoran çizgi romanlardı bizim zamanımızda. Yeni nesil çizgi romanlarda hayal dünyası alabildiğinde gelişmiş:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. cidden, artık gözüm hep çizgi romanlarda. hatta bugün martin eden'in dahi çizgi romanı olduğunu gördüm... tuzlu ne yazık ki :))

      Sil
  4. oj simpsonu izliyom da katil çok sonra belli olmuş galiba netten baktım, bir seri katilmiş galiba katil :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. izlemedim canım Simpson’u :) İzlicem ama aklımda...

      Sil
    2. nasıl yaaa, versace dizisi işte, ilk sezonda oj simpson, ikinci sezonda versace cinayetleriii :) donatello versace, penelope cruz, ay yoksa, versace adında bir başka dizi daha mı var kiiii :) dizinin adı american crime story :)

      Sil
    3. evet, ben diziye ikinci sezondan başladım... Versacee :)

      Sil
  5. Çizgi romanları severim,bi çizgi roman yapmaya çalışıyom ama bakalım hayrlısı diyelim,daha henüz ufukda bişi yok..damızlık kızın öyküsünü duymamıştım,ilginç bir kitaba benziyo..😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ay hadi inşallah ☺️ Değişik evet.

      Sil

geziyoruz tozuyoruz

 bayram'da kısa da olsa mahşeri  istanbul kalabalığına karıştım.. lale mevsiminde gitmeyi çok istiyordum, emirgan korusunda idim bayramı...