26 Ağustos 2019 Pazartesi

Nikos Kazancakis - İspanya, Yaşasın Ölüm




Düzgün traşlı bir kandilci karanlıkta bana işaret ediyordu.  Oldukça hilekar görünen yaşlı bir adamdı; kardinal gibi, menekşe renginde uzun bir gömlek giymişti. Sapsarı elleri hızlı hızlı ve sinirli bir halde titriyordu:

‘Gel! Gel!’
‘Ne istiyorsun?’
‘Gelsene’

Beni büyük bir tahta kapının önüne  sürükleyip oyma kuşlar, hayvanlar, çiçekler gösterdi. Simsiyahtı tahta; sert ama narin bir demir gibi. Yaşama sevinci, ayrıntı sevgisi, coşkun bir acı; şarkısıyla açmak istermiş gibi kilidin yanında şakıyan uzun boyunlu bir kuş. Kandilciye baktım. Kısa boylu ve kurnaz; bir hadım gibi ince, soğuk bir sesi  vardı. Ataları oymuştu bu tahtayı. Bu kapıya onların ruhu üflemişti, hâlâ üflüyor, saçlarıma doğru esiyordu.

Arkadaşlar dediğim gibi tatilde olduğumdan telefonum Google yorumlarını algılayamıyor bu sebepten dönemiyorum yorumlarınıza  amma bugün eve geçeceğim inşallah tek tek yazacağım cevap ha bir de teşekkür ederim...

2 yorum:

  1. Kazancakis'ten uzun zamandır okumak istiyorum ama bir türlü denk gelmedi. Bu kitap nasıldı? teşekkürler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Oldukça keyifli bir kitap, İspanya gezisinden notları ve İspanya panelinde dünya siyasi, felsefi tarihi incelemeleri bulunuyor Kazancakis’in, beklentimin kat kat üstünde idi. Ne demek ben teşekkür ederim ilginiz için =)

      Sil

geziyoruz tozuyoruz

 bayram'da kısa da olsa mahşeri  istanbul kalabalığına karıştım.. lale mevsiminde gitmeyi çok istiyordum, emirgan korusunda idim bayramı...